Memur-Sen Lideri Ali Yalçın, 2023 yılı asgari ücret rakamının açıklanmasının ardından açıklamalarda bulundu.
Diğer sabit gelirlileri korumak için davette bulunan Yalçın, şunları söyledi:
“Asgari ücrete yapılan zam örnek olmalı ve diğer sabit gelirler korunmalı. Asgari ücret yüzde 54,5 artırılarak 2023 yılı için 8 bin 500 TL oldu. Bu zam örnek olmalı, enflasyon korkusu bitmeli ve Adil gelir dağılımı için kamu görevlilerinin alım gücü artırılmalıdır.”
Memur-Sen’den yapılan yazılı açıklama şöyle:
Asgari Fiyat Tespit Komisyonu kararı ile 2023 yılı için Asgari Fiyat 8.500 TL olarak belirlendi. 2022 yılında iki kez yapılan düzenleme ile %50,5 ve %30 zam yapılırken, 2023 yılında %54,5 artış ve 3.000 TL olarak gerçekleşti.
ASGARİ FİYATLARDAKİ YÜKSELİŞ ENFLASYON GERÇEĞİNİN DİKKATE ALINDIĞINI GÖSTERMEKTEDİR
Bilindiği üzere enflasyonun önemli bir bölümü pandemi nedeniyle meydana geldi ve küresel tedarik zincirindeki aksamalar ve tüketim alanında devam eden genişlemeye ek olarak bölgesel savaş ve getirdiği tehditler enflasyonu tetiklemeye devam etti. .
Kasım 2022 itibarıyla 11 aylık enflasyon %62,35 ve yıllık enflasyon %84,39 olurken, devlet alacakları için yeniden değerleme oranı %122,93 olarak belirlendi. Merkez Bankası’nın enflasyon hedefi ile beklentisi arasındaki uyumsuzluk ile TÜİK’in gerçekleşen ve hissedilen enflasyon verileri arasındaki fark, enflasyona karşı mutlak koruma sağlama ilişkisi olarak görülmelidir. Bu savunma, enflasyona ilişkin karamsar görüşü reddederek tüm sabit gelirleri koruma yönünde olmalıdır.
ENFLASYONUN YARATTIĞI KAYIPLAR TAZMİN EDİLMESİ GEREKİYOR
Özellikle Aralık 2021 ve Ocak 2022’de fiyat artışları sonrası oluşan yüksek enflasyon rakamları sabit getirililerin alım gücünü düşürdü. Sabit gelirlerin savunulması, vergi muafiyetleri ve ek iyileştirmeler için devletimiz birçok mekanizmayı bünyesine katmıştır.
Memur-Sen olarak uzun süredir dile getirdiğimiz gelir vergisi tutarlarının muafiyetine ilişkin düzenleme başta kamu görevlilerimiz olmak üzere tüm sabit gelirliler için memnuniyet üretti.
Öte yandan emek tarafında enflasyonun yarattığı kayıp, gelir dağılımındaki adaleti olumsuz etkilemiş ve orta gelirlerde dengesizliğe neden olmuştur.
Gelirlerin artırılması yönünde alınacak kararın reel gelir artışını sağlayacak ve geçmiş dönemde oluşan kayıpları telafi edecek nitelikte olması gerekmektedir. Asıl değerli olan rakamsal artışlar değil, alım gücünü artıran ve fiyat istikrarını sağlayan bir piyasa ortamı yaratmaktır.
Bu çerçevede 2023 yılı Ocak ayında kamu görevlilerimiz için ek iyileştirmeler yapılmalı, süreç yetkili konfederasyonun katılımı ile olmalı ve kayıpları telafi eden bir sonuç ortaya çıkmalıdır.
TOPLU SÖZLEŞME KAZANÇLARI GÖLGELENMEMELİ
Toplu Sözleşme sürecinde patron tarafından sadece beklenen veya hedeflenen verilere göre kararlar alınmamalı, oluşabilecek beklenmedik durumlar dikkate alınmalıdır. Toplu iş sözleşmesinin yürürlüğe girmesinden yaklaşık dört ay önce imzalanırken, dört aylık sürecin toplu iş sözleşmesi masasında yapılan çalışmalara ve bunun sonucunda elde edilen kazanımlara gölge düşürmemesi ve tarafların toplu iş sözleşmesinin taraflarını kolaylaştıracak yasal düzenlemelerin hayata geçirilmesi gerekiyor. toplu iş sözleşmesinin zararları tazmin edecek şekilde toplanması.
Nitekim Ağustos 2021’de yapılan 6. Dönem Toplu İş Sözleşmesi’nde “ek göstergeler ve sözleşmeli personel” kazanımları başta olmak üzere 92 yeni kazanım elde ederek değerli bir süreci başarıyla tamamladık. Sürecin devamında gerek aylık gerekse dönemsel ekonomik gelişmeler, beklenmedik fiyat artışları ve kurdaki değişimler başta kamu görevlileri olmak üzere sabit gelirlileri olumsuz etkiledi.
Öte yandan, Toplu Sözleşme’de kararlaştırılan ve tüm kamu görevlilerini kapsayan tarafıyla uygulamaya konulan ek gösterge yönetmeliğinde giderilmesi gereken eksiklikler vakit kaybedilmeden hayata geçirilmeli ve personel alımı yönetmeliği ekibe sözleşmeli personel hızlı bir şekilde ve kapsamı genişletilerek yasal hale getirilmelidir.
Bu çerçevede, kamu görevlileri için Toplu Sözleşme kazanımlarımıza ve çalışma hayatına yönelik atacağımız adımlara gölge düşürmeyecek, alım gücümüzü artıracak, kayıpları telafi edecek ve gelir dağılımında adaleti sağlayacak ek düzenlemeler yapılmalıdır.
