Demirtaş’tan Altı Masa’ya: Sussalar bari kazanırlardı
Edirne Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, gazeteci Nevşin Mengü’nün sorularını yanıtladı. Nevşin Mengü, Demirtaş’a sorduğu iki sorunun yanıtını bugün YouTube kanalında izleyicilerle paylaştı.
Demirtaş “HDP’nin adaylığı hakkında ne düşünüyorsunuz?” sorusuna, “Erdoğan-Bahçeli iktidarından en çok kurtulmak isteyenler HDP tabanı olmalı. Ancak bunu yaparken yeni bir Erdoğan’ı seçmekten korkuyorlar, huzursuz oluyorlar. Bizim konumuz bu” HDP’ye hakaret etmek, HDP’yi yok saymak ve “Farkında olmadan oy verin” demek… Neden bu kadar uğraştık, bedeller ödedik, Erdoğan’ın yerine yeni Erdoğan’ları seçmek için mi? herkes değişim istiyor ama biz muhalefeti geçersiz bir değişime değil, gerçek bir değişime zorlamak istiyoruz.”
Nevşin Mengü’nün soruları ve Demirtaş’ın yanıtları şöyle:
HDP’nin adaylığı hakkında ne düşünüyorsunuz?
“HDP son bir buçuk yıldır herkese ama özellikle Altı Masa’ya ortak aday göstermeye hazır olduklarını söylüyor. Ancak bu çağrıların muhataplarına bir cümlelik cevap dahi verilmiyor. “Ortak adaya hazırız” gibi.
Bildiğim kadarıyla HDP ile Altı Masa’nın dört partisi arasında yapılan görüşmelerde ortak adaya açık olma şeklinde net bir açıklama yok. Durum böyle olunca HDP seçime adaysız gitmemek için hazırlıklarını yapmak zorunda kalıyor ve bunu da açıklıyor.
Şimdi, Altı Masa’nın ortasında HDP ile ortak aday gösterme konusunda bir anlaşma, taviz veya protokol olduğunu düşünebilirsiniz ama HDP bunu birdenbire bozdu ve bu nedenle bazı arkadaşlarımız çok kızgın. HDP’li
Aslında bu öfkenin sebebini anlıyorum. Çünkü ne pahasına olursa olsun bu güçten sıyrılıp nefes almak isteyen on milyonlarca insan taraflar arasındaki anlaşmazlıklara, tartışmalara ve gerilimlere inanamıyor. Bunları gülünç ve gereksiz kaprisler, küçük hesaplar olarak görüp sinirlenirler. Bu milyonlarca insan haklı mı? Tabii ki değiller. Özgürlüğe susamış halka değişimin önünü açacak birliği sunmak muhalefetin görevidir.
Öte yandan bu zulüm yıllarında en çok zararı gören HDP tabanı ise kendi partisinin bir aday daha çıkaracak olmasından son derece memnun. Onlar da haklı.
Peki iki zıt bölümün tabanının ortasındaki bu his farklılığının sebebi nedir?
HDP’liler ayrı aday fikrine bu kadar düşkünken bu tiranlıktan kurtulmak istemiyorlar mı? Erdoğan-Bahçeli iktidarından kurtulmak isteyenler elbette en çok HDP tabanı olsa gerek. Ama bunu yaparken yeni bir Erdoğan’ı seçmekten korkuyorlar, tedirginler.
Hiçbir HDP’li Süleyman Soylu’nun yerine Yavuz Ağıralioğlu’nu kendi oylarıyla getirmek istemiyor.
HDP’liler, Bekir Bozdağ’ın yerine “HDP kapatılmalı” diyen Uğur Poyraz’ı seçemez, seçemez.
HDP’ye bakanlığın ihanet olduğunu söyleyen Müsavat Dervişoğlu, kardeşi gibi HDP’nin oylarıyla MİT genel başkan yardımcılığına gelemez.
“HDP masadaysa ayağa kalkarız” diyeni HDP’nin oylarıyla başbakan mı yapalım?
Bunları ve birçok ilkeli analiz konusunu HDP ile oturup konuşmalılar.
Bu isimleri örnek olarak verdim. Yoksa sorun isimlerde değil. Öğeler ve program üzerinde bir fikir birliği varsa, tüm isimler herhangi bir yerde olabilir, bu bizi ilgilendirmez.
Ancak HDP’ye hakaret etmek ve HDP’yi yok saymak ve “Açıklamadan oy verin” demek bizim açımızdan şu sorgulamayı getiriyor; Peki neden bu kadar uğraştık, bedel ödedik? Erdoğan’ın yerine yeni Erdoğan’ları seçmek mi?
Bu nedenle, herkesin değişime özlem duyduğunu biliyoruz, ancak muhalefeti sahte değil, gerçek bir değişime zorlamak istiyoruz.
Bu açıdan HDP’yi iyi anlamak gerekiyor.
Altılı Tablodaki tutarsızlıkları nasıl görüyorsunuz?
Çok fazla değer vermesem daha uygun olur.
Yine de bir dost acıdan bahseder gibi kısaca bir şeyi anlatayım. Altılı Masa kurulduktan sonra altılılar konuşulmasaydı, hiç toplantı yapmasalardı oyları yüzde altmışı geçerdi.
Nasıl susacaklarını bilselerdi, en azından kazanırlardı.”